GenelKonu Anlatımı

Cuma ve Bayram Namazlarının İslam Şehrine Etkisi

Cuma ve Bayram Namazlarının İslam Şehrine Etkisi Nasıldır?

İnsanoğlu yaratılış gereği birey olduğu kadar toplumsal yönü de olan bir varlıktır. İnsanların birlikte yaşama isteğinin temelinde farklılıklara saygılı olmak yatmaktadır. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’in ayetlerinde ve peygamberimiz Hz. Muhammed’in sözlerinde (hadis) çok sayıda örnek bulunmaktadır. İslam’ın getirdiği yeniliklerle insanlar arasında kardeşlik, sevgi, yardımlaşma gibi değerleri ön plana çıkarmıştır.

İslam dini insanların birlikte yaşamasını tavsiye eder. İslam dininin temel özelliklerinden olan; farklı din, mezhep, ırk, inanç ayrılıklarına saygılı olma aynı zamanda birlikte yaşamanın kurallarındandır. Kur’an-ı Kerim’de insanların birlikte yaşamaları için öğüt niteliğinde ayetler bulunmaktadır. Enfâl suresi 8/46 ayetinde “Allah’a ve Resûlüne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider.” denmektedir.

İnsanların kolektif yaşamasını tavsiye eden hadisler de bulunmaktadır. Bu hadislerden birinde “Müminleri kendi aralarındaki merhametleşmelerinde, yardımlaşmalarında bir vücut gibi görürsün. Ki vücudun bir organı ağrırsa vücudunun kalan kısmı uykusuzluk ve humma ile o organ için birbirini çağırır.” denmektedir.

İslam’da Namazın Önemi

İslam dininin, üzerinde en fazla durulmasını istediği ibadet, namazdır. Günde beş defa cemaat hâlinde kılınan namaz, Müslüman toplumları diğer toplumlardan ayıran en temel özelliklerden birisidir. Müslümanlar arasında birlik ve beraberliğin sağlanmasına önem veren İslam dini, bunu gerçekleştirmek için son derece etkili bir ibadet sistemi ortaya koyarak günde beş vakit namazın bir arada kılınmasını teşvik etmiştir. Kendi yörelerindeki Müslümanlarla günde beş vakit cemaat hâlinde namaz kılarak bütünleşen Müslümanlar, cuma namazları için daha kalabalık ve daha büyük camilere giderek diğer Müslümanlarla da tanışma fırsatı bulmakta, fikir alışverişi yapmaktadır.

Cuma, Müslümanların kutsal günüdür. Bu kutsal günde cemaatle kılınan cuma namazı, namaz ibadetinin sosyal boyutunu göstermesi açısından önemlidir. Cuma, Arapça “cem” sözcüğünden gelmektedir. Cem ise toplanma anlamındadır. Bu yönü ile cuma, Müslümanların haftalık toplanma günüdür. Cuma namazının dışında daha kalabalık olarak yılda iki defa kılınan bayram namazları da hem Allah’a karşı kulluk borcunun ödenmesi hem de toplumsal dayanışma açısından önemlidir.

İslam dünyasında özellikle cami ve şehir mimarisinin şekillenmesinde “cuma namazı” etkili olmuştur. Özellikle İslam peygamberi Hz. Muhammed ve ondan sonra gelen Dört Halife Devri’nde, cuma namazı şehrin en büyük camisinde kılınmıştır. Bu anlayış Dört Halife Devri’nden sonra iktidarı ele geçiren Emevi Devleti ve sonraki dönemlerde kurulan tüm İslam devletlerinde de varlığını sürdürmüş, hem şehirlerin hem de camilerin mimarisine yön veren ana etkenlerden biri olmuştur. Çünkü o şehirde yaşayan tüm insanlara hitap edecek büyüklükte, “selatin camii, cuma camisi ya da ulu cami” olarak adlandırılan büyük camiler ortaya çıkmıştır.

Bu “Bir şehirde ancak tek bir camide cuma namazı kılınabilir.” anlayışının sonucudur. Şehirlerin büyümesi ve nüfuslarının artmasıyla beraber şehirlerde cuma namazı kılınan cami sayısı artmış fakat eski camiler görkem ve büyüklük olarak her zaman ilk sırada yer almıştır.

Ulu camiler İslam şehirlerinin merkezinde yer almaktadır. Bu camiler yerleşim yerlerine kendi isimlerini verdikleri gibi bölgenin ticaret, eğitim ve sosyal dayanışma merkezleri olarak da işlev görmüştür. İslam şehrinin merkezini oluşturan camilerin etrafında medrese, hamam ve çeşme yer almaktadır. Merkezin hemen dışında bir nevi dış çember şeklinde olan çarşı (suk) ve dükkânlar bulunmaktadır. Çarşıdan daha dışta yer alan kısımlarda ikamete mahsus bölümler vardır. Şehrin ana yolları caminin bulunduğu merkeze doğru uzanmış, caddeler ve sokaklar kullanım amaçlarına göre dar veya geniş olarak şekillendirilmiştir (Görsel).

Görsel: Şehirler cami merkezli olarak yapılmışlardır. Halife Mansur Dönemi Bağdat şehir planı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!