GenelKonu Anlatımı

Aydınoğulları Beyliği Eserleri

Aydınoğulları Beyliği Eserleri

Aydınoğullarının mimari eserlerinden iki önemli cami yapısı günümüze ulaşmıştır. Erken tarihli cami yapısı Birgi Ulu Camii (1312) olup Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından inşa ettirilmiştir (Görsel 1). Cami, mihraba dik uzanan beş nefi ve mihrap önündeki kubbesi ile Selçuklu Dönemi plan özelliğini sürdürmektedir.

Görsel 1: Birgi Ulu Camii, İzmir

 

Ön yüzde, bugün ortadan kalkmış olan sekiz ince sütunlu, yedi geniş sivri kemerli son cemaat revakı bulunmaktadır. Bu revakın ortadaki kemeri diğerlerinden daha geniştir ve cami içinde kıble duvarına dikey olan mihverdeki orta sahının ölçüsündedir. Orta nefi daha geniş olan yapı ahşap meyilli bir çatı ile örtülüdür. Ayrıca yapının çeşitli yerlerinde geometrik örnekli zengin mozaik çini süslemeler bulunmaktadır.

Birgi Ulu Camii; ahşap kapısı ve minberi, pencere kanatlarındaki işçiliği ile önemli bir yapıdır. Caminin üç tarafı revakla çevrili avlusuna, biri doğu biri de batı yönünde olmak üzere iki taç kapıdan girilir. Cami, batı yönündeki taç kapı süslemeleri ile dikkat çeker. Kesme taşla özensiz olarak yapılan doğu ve güney cepheleri bir özellik göstermezken kuzey cephesindeki Aslan Heykeli dikkat çekmektedir (Görsel 2). Caminin güneybatı köşesinde bulunan tuğla minare; kırmızı ve lacivert renkteki sırlı tuğlalardan oluşan kare motiflerle süslüdür (Görsel 2). Birgi Ulu Camii; son cemaat yeri, sadeliği, ince sütunlarının gösterişten uzak başlıkları ile Beylikler Devri’nde kendini gösteren yenileşme hareketinin en dikkate değer eski örneklerinden biridir.

Görsel 2: Birgi Ulu Camii Aslan Heykeli, İzmir – Birgi Ulu Camii mihrabı

Aydınoğullarından günümüze ulaşan Selçuk İsa Bey Camii (1374), Selçuk’ta ovaya hâkim bir yamaca inşa edilmiştir (Görsel 3). Kıble yönüne göre yamaca yaslanan yapıdaki avlu, iki yanda da kapalı bölüme bitişik bir plana sahiptir. Bu yapıda dört granit sütunun oluşturduğu iki nef bu kez mihraba paralel olarak uzanmaktadır. Ayrıca bu iki nefin tam mihrabın önüne rastlayan kısımları ise arka arkaya iki kubbe ile örtülmüştür. Böylece mihrap yönünü belirten bir tür transept oluşmuştur. İkinci kubbenin üçgen pandantiflerinde firuze, koyu mavi ve sırsız kırmızı tuğladan kesilmiş altıgenler ve üçgenlerle yapılmış mozaik çini süslemeler bulunmaktadır. Sahınları ayıran dört sütundan üçü mukarnas başlıklı, biri de kompozit Roma başlığıdır (devşirme malzeme). Cami bu planıyla Şam Emeviye Camii’nden gelen ve Artuklu Dönemi camilerinde gelişmiş olan bir etkiyi sürdürmektedir. Öte yandan düz ahşap çatılı revakları ve ortadaki sekizgen havuzu ile Osmanlılarda gelişecek olan revaklı avlu düşüncesinin öncüsüdür. İsa Bey Camii mermer kaplı batı cephesi, mukarnaslı pencere dizileri, iki renkli taş geçmelerle süslü taç kapı ile aynı zamanda Osmanlı cephe mimarisinin de öncüsü durumundadır (Görsel 3).

Görsel 3: İsa Bey Camii, İzmir – İsa Bey Camii batı cephesi

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!